en kuvvetli delili ileri sürmek, en büyük desteği sağlayan kimseyi ileri sürmek.
bir toplantıda takrir vermek
Verb
bir toplantıda karar almak
Verb
bir gemiye el koymak
Verb
bir suçluyu yargıç huzuruna çıkarmak
Verb
(anası ölen hayvan yavrusunu) eliyle beslemek/büyütmek.
Protestan olarak yetiştirilmek
Verb
birini yargıcın huzuruna çıkarmak
Verb, Law
birini mahkemeye çıkarmak
Verb, Law
en son gelmek, arkadan takip etmek, en arkada/geride olmak/kalmak.
bir listeyi güncelleştirmek
Verb
round figures bir rakamı yuvarlamak
Verb
büroyu modernleştirmek
Verb
büro yu modernleştirmek
Verb
birini mahkemeye çıkarmak
Verb
birini yargılanmak üzere mahkemeye çıkarmak
Verb
birini şaşkınlığa düşürmek
Verb
polis gücü kadro ihtiyacını karşılamak
Verb